2002 Dünya Kupası ve Heyecan Dolu Hikayesi

2002 Dünya Kupası ve Heyecan Dolu Hikayesi
#milli takım

Türkiye A Milli Futbol Takımı'nın dünya üçüncülüğünü göğüslediği 2002 Dünya Kupası, hafızalardaki tazeliğini halen koruyor. Peki sen bu büyük zaferin ne kadarını hatırlıyorsun? İşte karşında 2002 Dünya Kupası'nın heyecan dolu hikayesi ve Türkiye'nin dünya üçüncülüğüne giden yolda yaşadıklarının tüm detayları...

Türkiye Dünya Kupası'nda!

2002 yılı öncesinde sadece 1954 yılında Dünya Kupası finallerinde boy gösteren Türkiye, bir sonraki Dünya Kupası macerası için tam 48 yıl boyunca beklemek zorunda kaldı. Güney Kore ve Japonya'nın ortaklaşa düzenlediği 2002 Dünya Kupası finallerine adını yazdırmayı başaran ay yıldızlıların grup aşaması ise bir hayli zorluydu. Dünya üzerindeki tüm turnuvaların olağan favorisi Brezilya, Orta Amerika'nın ele avuca sığmaz çocuklarının formasını terlettiği Kosta Rika ve Asya Kıtası'nın güçlü ekiplerinden Çin, Türkiye'nin grup aşamasındaki rakipleriydi.

2002 Dünya Kupası Kadroları

2002 Dünya Kupası Türkiye kadrosu, o tarihe dek bir araya gelmiş en güçlü oyunculardan oluşuyordu. 2 yıl önce UEFA Kupası'nı kaldıran Galatasaray kadrosundan Hasan Şaş, Bülent Korkmaz, Emre Belözoğlu ve Fatih Akyel; Beşiktaş'ın dünya futboluna armağan ettiği İlhan Mansız ve Nihat Kahveci, Fenerbahçe'nin efsanevi kalecisi Rüştü Reçber ve Almanya'da yükselen Yıldıray Baştürk gibi isimler, Türkiye A Milli Takımı'nın ana kadrosunu oluşturuyordu. Türkiye teknik direktörü de tam bir turnuva canavarı olan Şenol Güneş olunca, Dünya Kupası'nın büyük bir heyecanla başlaması kaçınılmazdı. Ancak Türkiye'nin işi kolay değildi, çünkü diğer ülkelerin 2002 Dünya Kupası kadroları da Ronaldo, Rivaldo, Klose, Oliver Kahn, Casillas, Raul, Zidane gibi yıldızlarla doluydu!

Heyecan Başlıyor

Türkiye, 2002 Dünya Kupası'na grubun en güçlü takımı Brezilya karşısında başladı. Saat farkı yüzünden milyonlarca insanın iş yerlerinde ve okullarda takip ettiği maçta Türkiye, ilk devreyi Hasan Şaş'ın muhteşem golüyle 1-0 önde kapattı. Brezilya, ikinci yarının hemen başında Ronaldo'nun ayağından gelen golle beraberliği yakalasa da, Türkiye bir gol daha atıp maçı kazanmaya odaklanmıştı. Ancak tam o dakikalarda sahneye maçın Güney Koreli hakemi çıktı. Tartışmasız hatalı bir kararla ceza sahası dışında gelişen pozisyona penaltı veren ve Alpay'la Hakan Ünsal'a kırmızı kart gösteren Kim Young-Joo, ivmenin tamamen Brezilya'ya geçmesine yol açtı. Maç sonunda skorbordda Brezilya'nın 2-1'lik üstünlüğü bulunsa da Türk milli takımı inancından hiçbir şey yitirmemişti. Dillerde tek bir cümle vardı hala: Başaracağız!

Zafere Giden Yol

Gruptaki ikinci maçında Kosta Rika'yla 1-1 berabere kalarak ilk puanını alan Türkiye, son maçında Çin'i 3-0'lık net bir skorla mağlup ederek adını bir üst tura yazdırmayı başardı. Son 16 turunda rakip Japonya'ydı. "Mohikan" saçlı Ümit Davala'nın attığı kafa golüyle Japonya'yı 1-0 mağlup eden ay yıldızlılar, çeyrek finalde ise Senegal'le eşleşti. Turnuvanın açılış maçında Fransa'yı mağlup eden ve tüm dünyanın gözünü korkutan Senegal, Türkiye'ye de bir hayli zorluk çıkardı. Karşılaşmanın normal süresi 0-0'lık eşitlikle geçilirken uzatmalarda sahneye çıkan İlhan Mansız, efsanevi bir golle Türkiye'yi 1-0 öne geçirdi. Altın gol uygulaması sayesinde maçı kazanan Türkiye, artık yarı finaldeydi!

Yine Brezilya, Yine Hüsran

48 yıldır Dünya Kupası'na katılamayan Türkiye, şimdi şampiyonluğa 2 maç uzaklıktaydı. Ancak Türkiye'nin yarı finaldeki rakibi bir kez daha Brezilya'ydı ve Türklerin sambacılara karşı şansı bir türlü tutmuyordu. Türkiye, yarı final maçında grup aşamasındaki maçtan çok daha iddialı ve dikkatli bir oyun ortaya koysa da Ronaldo bir kez daha sahneye çıktı. "Pis burun" diye tabir edilen vuruşla Rüştü'yü avlayan Ronaldo, kendi ülkesini finale, Türkiye'yi ise 3.lük - 4.lük mücadelesine yolluyordu. Brezilya finalde dönemin süper güçlerinden Almanya'yı 2-0 mağlup edip kupaya uzanırken Türkiye ise Güney Kore'yle unvan maçına çıktı. Turnuva boyunca Portekiz, İtalya ve İspanya gibi Avrupa devlerini mağlup eden Güney Kore karşısında maça hızlı başlayan ay yıldızlılar, dünya kupaları tarihinin en erken golüyle öne geçti. Dostluk ve barış rüzgarları eşliğinde geçen Güney Kore maçı, Türkiye'nin 3-2'lik üstünlüğüyle sona erdi. Tarih yazılmıştı; Türkiye artık dünya üçüncüsüydü!